Ben eleştirilerin ne kadar kötü olduğunu bile bile sırf Jim Carrey ne yapmış diye görmeye gittim. Bir de Joel Schumacher'in filmlerini izleyip adama sövmek ve "Yaşına ve onca deneyime rağmen bu adam hala nasıl bu kadar zevksiz kalıyor?" başlıklı anlamsız tartışmalara girmek nedense benim zaaflarımdan birisi sanırım. Zira adam çektikçe ben izlemeye devam ediyorum. Ne zorum varsa...
Fragmanı izleyenler görmüştür Carrey bu sefer bir paranoya öyküsünde başrol oynuyor. Ama işin ne paranoyas, ne gerilimi hiçbir şekilde ciddiye almanız mümkün değil. Eğer bu filmde birazcık bile olsa heyecanlandıysanız eşik seviyeniz oldukça düşük demektir.
Öykü, senaryo o kadar gereksiz ve TV işi ki, rolü için kendini paralayan Jim Carrey'e acımaktan başka birşey gelmiyor elden. Üstelik gerçekten de uğraşmış ve güçlü bir performans da sergilemiş. Özellikle hayal sahnelerine cuk oturmuş. Ama acınacak halde kesinlikle çünkü ortada doğru düzgün bir senaryo yokken rol kesmeye çalışan oyuncular en zavallıları oluyor. (Bir de bariz Carrey personası işin paranoyayı ciddiye almanızı belki zorlaştırabilir. Ama bu da oyuncunun eski günahlarının suçu)
Schumacher, özellikle kitap sahnelerinde hoş atmosferler falan yaratmış ama dedim ya hiçbirşeyi yutmuyorsunuz ve onlar sadece hoş kareler olarak kalıyorlar. Ve zaman içinde ara sıra maalesef Jim Carrey'nin bu ilk gerilim denemesi de istenmeden komedi haline dönüşüyor.
Ben bu filme neden bu kadar yer harcadım onu da kendime soruyorum şu anda. Katıksız Jim Carrey hayranları gitsinler. Ama filmin sadece star oyuncusu olan bir TV filmi olduğunu unutmayın.
PS. Virginia Madsen da nasıl yazık etti kendine. Sideways'le çok güzel bir şans yakalamıştı halbuki.
Not: 1/5
No comments:
Post a Comment