Thursday, March 15, 2007

Festival geldi bile...

Buralarda olabilirsem dolu dolu bir festival yaşayacağım gibi gözüküyor. Açıkçası bu sene festival çok garip. Tüm hit fimler galalara toplanmış vaziyette (yani vizyona girme olasılığı yüksek) ya da zaten vizyona girdi. O yüzden pek bilinmeyen filmler arasından seçim yapıyoruz. Bunun yanında yakın zamanda gerçekleşen Berlin ve Sundance festivallerinden de filmler bulunuyor. Dolayısıyla bu sene baya bir keşif yapacağız sanki. Bu hafta sonu sıraya girip biletleri alın derim. Zira yine çoğu seans dolu geçecek gibi gözüküyor.
Açılış filmi bu sene başka seansta oynamıyor ancak Özpetek'in filmi zaten vizyona girecek. Kapanış filmi "The Good German"ın ise vizyona gireceği kesin değil. O yüzden ilginizi çektiyse mutlaka yakalamaya çalışın derim.
Yarışmada ben çoğu filme gitmeyi planlıyorum. Ancak bu filmdekilerin hiçbirisi gözü kapalı seçilecek filmler değil. Çünkü sevenleri olduğu kadar sevmeyenleri de çoğunlukta. Sanırım "Lady Chatterley" bu anlamda aralarından sıyrılıyor. "Tekrar" ve "Ağlama Sanatı" da ümit vaat ediyor. Çok süper eleştiriler almadı ama "Factory Girl"ün de iyi ve övülen oyuncu performansları mevcutmuş.


Yarışma dışı bölümünde "Venus"ü tavsiye ederim. Sadece efsane oyuncu Peter O'Toole için değil. Kureishi - Michell ikilisinin eğlenceli ama dokunaklı öyküsü için de.
"İnsan Hakları" bölümünde Cannes'da yarışmış ve bu senenin baya sevilen filmlerinden birisi "İsimsiz Kahramanlar" gösterilecek. Festivalin hitlerinden birisi olacağı kesin. "Flanders" herkese göre değil deniyor ama ben oldukça meraklıyım bu film hakkında. "Kurak Mevsim" ve "Keman" ise çokça övgü toplamış durumda.
Galalar'a ben gitmiyorum. Ama Emek dışındaki seansların normal fiyatlardan satıldığını hatırlatayım. Buradaki filmlerin çoğu zaten vizyona girecek. O yüzden bence festival sırasında bunlara vakit ayırmak anlamsız. Yalnız "Yeni Dünya" için çok iyi şeyler söyleniyor ve vizyona girecek mi emin değilim. İlle de vizyonu bekleyemem derseniz bölümün izlediğim iyileri Pan's Labyrinth ve Little Miss Sunshine. Marie Antoinette 'bence' biraz hödük bir film ama vizyona girip girmeyeceği kesin değil. İlgiliyseniz burada şansınızı deneyin. Ama asıl gala görmek istiyorsanız "Kaldırım Serçesi"ne gidin. Daha bir ay önce Berlin'de galası yapıldı. Yani çok taze.
"Yıllara meydan okuyanlar" bölümünde ciddi favori olan filmler "Daima Güzel" ve "Kalpler". Burası güçlü bir bölüm. Aslında herhangi bir filmle de şansınızı deneyebilirsiniz.
"Dünya Festivallerinden", Burada "After the Wedding"i izledim ve beğenmiştim. Hoş bir aile dramı. Hafif bir "Babam ve Oğlum" etkisi yaratabilir. "Fay Grim"den ben pek memnun kalmadım. Zaten Hartley bilmiyorsanız kesinlikle cesaret etmeyin. Burada ciddi favori durumundaki filmler: "Yaz Sarayı", "Old Joy" ve "Durgun Yaşam"... Ancak genel olarak Dünya'dan hoş eleştiriler almış filmler var bu bölümde.
"Genç Ustalar", Bu bölümün en çok övülen filmlerinden birisi "Red Road". Onun dışındakilere kitapçıktan bakıp ilgi alanınıza göre gidin derim.
"Belgesel Kuşağı"nın favorileri... elbette "Dixie Chicks" en başta yer alıyor. Lennon, ve "This Film..." karışık eleştiriler aldı ama yine de gidilebilir duruyor.
"Mayınlı Bölge" adı üstünde dikkatli olunması gereken bir bölüm. Ben baya bir film seçtim ama dikkatli olmak lazım. İyice okuyup araştırmadan gitmeyin. Chan Wook Park'ın son filmi "I'm a Cyborg but that's OK" bu bölümde. Bunun dışında Offscreen, Paraguay Hamağı ümit vaat ediyor. "Yalnız Yatmak İstemiyorum"a Tsai Ming Liang'ın filmografisi hakkında bilgi sahibi olup öyle gidin gidecekseniz. Çünkü yarısında terk edilen filmler genelde onunkilerdir.
"Gece Yarısı Çılgınlığı"nda Hedwig'i sevmişseniz Shortbus'tan da büyük ihtimalle hoşlanacaksınız. Bu aralar izleyebileceğim. Ayrıntılı raporu sunarım.
Vizyona da giren 13'ü beğendiyseniz yönetmenin yeni filmi "Miras", Sundance'ten hemen sonra "Kafkaslar.." bölümünde.
"Çıkış Yok"ta "Lüks Araba" ve "İşte İngiltere Bu" iyi gibi gözüküyor. "Running with Scissors"ı izledim. Eğer oyuncularına karşı bir zaafınız yoksa pek zahmet etmeyin. Çünkü filmin tek kozu onlar.
Eskiler konusunda bir tavsiyede bulunmuyorum ama Passolini, Van Sant gibi yönetmenlere aişna değilseniz bence bir göz atın programlarına. Özellikle Passolini'den "Mamma Roma"yı tavsiye ederim. Eğer Bob Fosse'nin Cabaret'sini izlememiş olmak gibi bir kusurunuz varsa büyük perdede izleme fırsatını kaçırmayın derim.
"Anılarına" bölümünde çok iyi filmler var. Üstelik bunlardan bir tanesi de yeni. Robert Altman'ın "A Prairie Home Companion"ı gösteriliyor. Müthiş kadrosuyla (Meryl Streep, Lily Tomlin, Kevin Kline vs. vs.) Altman sinemasının klasik bir örneği, eğlenceli bir müzikal ve vizyona da girecek gibi gözükmüyor. O yüzden kaçırmayın derim. Bunun dışında bu bölümde Imamura ve Bergman'a da şans tanıyın.
Şimdilik bu kadar ekstra birşeyler duyduğum takdirde bloga eklemeler yaparım.

No comments: