"Music & Lyrics"in en cazibeli yanı şüphesiz soundtrack'i. Hem 80'ler hem de 2000'lerden enfes parodileri içeren şarkılar film boyunca oyuncular tarafından seslendirilince film neredeyse bir müzikal kimliğine bürümüş. Daha önce "PoP! Goes My Heart"ın klibini koymuştum buraya. Ancak filmin aynı yaratıcılığa sahip olduğunu söyleyemem. Filmin ciddi eğlenceli anları var ve kabul etmem gerek bu müzikal durumlar hakkındaki eleştirileri ve esprileri de bir romantik komediyi düşündüğümüz zaman gayet yerinde, komik ve eğlenceli bir hava katıyor. Buddha manyağı haline gelmiş bir genç pop yıldızı ile 80'lerin unutulmuş bir ikonunun karşılaşmaları ve sentezi gayet eğlenceli.
İşin romantik komedi boyutu da gayet iyi çalışıyor aslında. Yani klasik ama yine karakterleri seviyorsunuz, belki çok ciddiye almıyorsunuz ama en azından güzel anlarını da paylaşıyorsunuz falan.
Oyuncuları biliyorsunuz zaten. Hugh Grant'in zaten oynadığı iki tip rolü var. Biri koyun gibi bakan utangaç aşık, (Tanrıya şükür o rollerden vazgeçti) diğeri de sorunlu, asosyal ve biraz pislik bir tip. Bu karakter ikisinden de farklı aslında. Yine bir sivri dil mevcut ama bu dilde daha çok bir zavallının kendine has karakteri yatıyor. Bu adam hep eğlenceli olmuştur. Şarkı söylerken de aynı eğlenceyi sağlıyor. Drew Barrymore ise her zamanki gibi çok şirin. Fazlası yok, zaten ihtiyaç da yok.
Film belki el attığı alanlarda fırtınalar yaratamıyor ama romantik komedi ihtiyacınızı karşılayacaktır. Yine de gayet zevkli bir deneyim olduğunu söyleyebilirim. Eğer türe karşı bir alerjiniz yoksa illa ki eğlenirsiniz.
2,5/5
No comments:
Post a Comment