Saturday, October 07, 2006

Lost (3. Sezon)

3. sezon'a başlamamış olanların okuması sakıncalı olabilir.


Lost'u haftalık izlemeyi pek tercih etmiyorum açıkçası. Toptan izlemek benim için daha keyifli oluyor. Ama yine sezon başında bir istisna yapıp izledim. Doğruyu söylemek gerekirse öykü anlatımının 2. sezonda zayıflamış olması beni endişelendiriyordu ama bu bölümle biraz umutlanır gibi oldum. Her zamanki gibi çok fazla bilgi verilmedi, ama bazı konularda da oldukça ilginç gelişmelerden haberdar olduk. Yine de Lost meraklılarının dişinin kovuğuna yetmeyecek bilgilerdi bunlar.
Flashback bölümü ise yine dizinin ana karakteri pozisyonundaki Jack'le başladı. Açıkçası Jack benim hiç sevmediğim bir karakter. Son derece mızmız, aynı zamanda çevresindekileri rahatsız edecek ve zarar verecek kadar da takıntılı bir kişilik. Gerçek hayatta yan yana oturmak istemeyeceğiniz tiplerden. Bu bölüm de bunu bize bir kere daha kanıtladı. (Buna gerek var mıydı o ayrı bir konu tabii ki ama yine de karakteri iyice ayrıştırmak adına etkili olduğunu söylemek mümkün) Mızmız Jack'i geçip biraz da dedikodu yaparsak Kate & Sawyer'ın işi gerçekten tamamdır. :)

Açıkçası biraz bekleyip görmek lazım bu sezon için çünkü Lost cephesinde değişen bir şey yok. Herşey bildiğiniz gibi. Yine sorular ve bunlara verilen gizemli cevaplar, iyi karakter analizleri bizi bekliyor. Ama ilk bölüm Juliet ve 'Ben' arasında yeni bir gerilimi de müjdeliyor. Ki bu dizinin en iyi olduğu şey insan ilişkileri üzerine yarattığı öyküler şüphesiz. Ve bu ikilide de güzel malzeme varmış gibi gözüküyor.

No comments: