Friday, February 23, 2007

Özel Ödüller: Pan'ın labirentinde...

Orjinal Müzik: The Queen
Bu kategoride genel favori "The Queen" aslında. Ki benim de en beğendiğim müzik çalışması oydu. Aslında filmi izlerken sağlam bir atmosfer yaratmasına rağmen arka fonda kalması adaylık alamayacağını düşünmeme neden olmuştu. Adaylığına ayrıca sevindim. Zaten Alexandre Desplat da bu aralar popüler. İkinci favorim ise "Pan's Labyrinth". Aslında sadece müziklere bakıp düşündüğümüz zaman en kazanabilir olan da o. Çünkü içlerinde en akılda kalıcı melodiye odaklanan ve öykünün geneliyle de bir iletişim kurabilen bir yapıya sahip. Babel çok güçlü diyenler var. Onlara söyleyeceğim tek şey. Bu Gustavo Santaolalla'nın ikinci adaylığı ve ilk adaylığı ise geçen sene Brokeback Mountain'laydı ve onu da kazandı. Hiç sanmıyorum.
Bu etkileyici müziklerin yanında "The Good German"la Thomas Newman'ın 9. adaylığı ve henüz Oscar'ı yok. Ama filmi çok az kişi izlemiştir ve müzik çalışması çok başarılı olmasına rağmen diğerlerindeki gibi bir yakalama özelliği yok. Sadece döneme ve öyküye enfes biçimde hizmet ediyor o kadar. "Notes on a Scandal"ı izlemedim ama müziklerini dinledim. Klasik bir Philip Glass çalışması ancak bu saygıdeğer müzisyenin 3 adaylığı olmasına rağmen henüz bir Oscar'ı yok. Bence oy pusulasında Glass'ın ismini görenlerin aklı direk ona gidebilir. Ama Pan ya da Queen daha iddialı. Kazanırlarsa da çok sevineceğim. Newman kazanırsa ayrı bir seveceğim. Çünkü kendisi beğendiğim bestecilerden. Babel kazanırsa da büyük ihtimalle gecenin sonundaki kaçınılmaz sürprize doğru küfürler savurmaya başlayacağım.

Orjinal Şarkı: Listen (Dreamgirls)
Şu kadarını biliyorum Dreamgirls burada ödül alamazsa çok komik olacak. Benim filmdeki şarkılardan en sevdiğim parça bu. "Love you I do" fazla şirin. "Patience" ise fazla gözüne sokulan 'mesaj veriyorum dinleyin' şarkılarından. Gerçi "An Inconvenient Truth"un "I need to Wake Up"ı burada ciddi bir sürpriz yapabilir, hazırlıklı olun. Çünkü şarkı filmin etkisi altında kaldığınız sürece ve trivia bilgilerin yazıları geçerken çalıyor ve etkisi de iki katına çıkıyor. Aslında hakeden de o bence. "Cars"ın soundtrack'inde çok başarılı şarkılar var. Country müziği de çok severim ama "Our Town" çok bayık bir şarkı.
Kimin hakkı yendi?: You Know My Name (Casino Royale)
Duh! Yılın en iyi şarkısı. Eminem & Three 6 Mafia'ya ödül verdiklerinde artık Akademi kalıplarını kırıyor mu acaba diye düşünmüştük. Rap & Hip Hop'u kabullenmiş olabilirler ama daha Rock'ı kaldıramıyorlar demek ki.


Animasyon (Uzun Metraj): Cars
Hakeden film de bu. "Happy Feet" çok zorlayacak gibi gözüküyordu ama baya puan kaybetti. Çok da iyi oldu. Dağınık senaryosu ve kötü müzikleriyle alırsa çok sinirleneceğim. Tabii sırf 'küresel ısınma' mesajı vermek adına gidebilir. "Monster House"
ise benim için yılın sürpriziydi. 3D Capture tekniğinin 2. temsilcisi. Bu tekniğe henüz alışamadım ama filmin zeki ve eğlenceli senaryosuna bayıldım. "Cars"a gelince... diğer Pixar'ların yanında daha sönük belki ve muhafazakar bir senaryosu var ama olsun. Yine de çok sağlam. Hem teknik hem de dramatik yapı açısından. Ayrıca Pixar'ın yaratıcısı olan John Lassetter'ın bu kategoride bir Oscar'ı bulunmuyor.
Kimin Hakkı Yendi?: A Scanner Darkly
Şaşırdım mı ? Hayır elbette şaşırmadım. Akademi henüz o kadar büyüyemedi. Bu senenin en iyi filmlerindendi.


Belgesel (Uzun Metraj): An Inconvenient Truth
Bu kategoriden üçünün seyredebildim. İçlerinde en beğendiğim ise "Jesus Camp" oldu. Diğer yandan "My Country, My Country"nin de oldukça sağlam bir yapıya sahip izlenilmesi gereken bir belgesel olduğunu düşünüyorum. İkisine de benden koca bir alkış.
"Deliver Us from Evil" & "Iraq in Fragments" ise oldukça övülen belgeseller ve izlemek için sabırsızlanıyorum. (Festival programında yer alacaklar) Özellikle "Deliver.."ın yönetmen ve senarist birliklerinden belgesel kategorisinde ödülle döndüğünü söyleyeyim.
Belki de objektif olarak baktığımız zaman "An Inconvenient Truth" içlerinde en basit ve zayıf yapıya sahip belgesel. Ama içeriğinin önemi burada onu yıldız yapıyor. Hollywood bu konuda mesaj verme fırsatını kaçırmak istemeyecektir. Ayrıca ödülü yönetmen alacak olsa da Al Gore'un sahneye çıkıp gündeme damgasını vuracak bir konuşma yapma olasılığı da var. Hem seçimler de geliyor. Belki ilginç bir konuşmayla karşılaşabiliriz.
Kimin hakkı yendi?: İzlemedim ama "Wordplay" ve "Dixie Chicks" belgeselleri çok övülüyor. Aklınızda bulunsun rastlarsanız kaçırmayın.

Kısalara gelince... çok azını seyredebildim. Live Action'larda "West Bank Story"den izleyen nerdeyse herkes nefret ediyor ama Filistin-İsrail ilişkisine getirdiği bakış açısıyla bu ödülü alabileceği söyleniyor. Animasyonlarda Maestro'ya bayıldım. (youtube'da var) "Little Matchgirl" ise duygusal oyları toplayabilir. (Çok şık olduğunu da söylemek isterim)

Yabancı Dilde En iyi Film: Pan's Labyrinth
Pan'ın klasik Amelie vakası olacağı söyleniyor. Bu kadar popülariteden sonra ters tepki oyları gelebilir. Ama Amelie olayında beklenmeyen bir filme gitmişti. Şimdi herkes "Lives of Others" beklerken o sonucun sürprizlik bir yanı kalmayacak zaten. O yüzden sürpriz olursa "Indigenes"ten bekleyin derim. Bana özellikle 'büyük perdede izlenecek film' yorumu yapıldı ve akademi de böyle filmleri sever. Henüz izleyemedim ama bu sempatik film onlara çok uygun geliyor. "Lives of Others"ı gayet beğendim (son dönem diğer Alman temsilcileri gibi) ama özellikle sarkan sonuyla beni baydı ve genel anlamda da filmin abartıldığını düşünüyorum. Kanada'nın filmi "Water"ı hala izleyemedim ama sonuçlarda bir farklılık yaratacağını sanmıyorum. "After the Wedding"i ise çok sevdim gerçekten ama pek şansı olduğunu düşünmüyorum.
Pan'a gelince bu senenin kategorilerin üstünde en iyi filmlerinden birisi yani. Şimdiden iki kere seyrettim ve eminim her izleyişimde daha da çok beğeneceğim. Enfes bir çalışma. Guillermo Del Toro'ya en derin saygılar. :p

Kimin Hakkı Yendi?: Volver

Ya aslında çok da hakkının yendiğini düşünmüyorum. Ama yine de burada bahsetmek istedim. "Volver" gerçekten çok iyi bir film ama halihazırda 2 Oscar'ı olan Pedro Almodovar'ın artık bu kategoriyi parsellememesi gerektiğini ve İspanya'nın da başka yönetmenlerin filmlerini göndermesi gerektiğini düşünüyorum. (Ki bence Akademi de öyle düşündü) Sonuçta Almodovar'ın filmleri bu kategoride yer almasa bile Amerika'da dikkat çeken ve illa ki beğenilen çalışmalar oluyor. O yüzden aslında bu gayet isabetli bir karar olmuş. "Volver" listeye girseydi belki de "After the Wedding" gibi bir filmi duymayacaktık bile.

No comments: