Thursday, February 15, 2007

Bu Film Kokmuyor...

Tom Tykwer'in yeni numarası "Perfume: The Story of a Murderer"la ilgili çok ilginç bir yorum duydum. İnsanlar filmde o koku olayını hissedememişler. Buna baya güldüm, ne bekliyorlardı bilmiyorum ama Tykwer'in elinden geldiğince başarılı bir biçimde koku olgusunu filme iyi yansıttığını düşünüyorum. Patrick Süskind'in romanı oldukça popüler, ama ben bir türlü okumaya fırsat bulamamıştım. O yüzden kitaptan bağımsız biçimde değerlendireceğim.
İlginç biçimde bu filmin beni neden rahatsız ettiğini anlayamadım. Hiç sıkılmadan seyretmeme rağmen sanırım senaryodan ötürü bir tatminsizlik vardı izlerken. Sanki bazı şeyler fazla uzatılıyor gibiydi. (Mesela çok eğlenceli bir performans çıkarmasına rağmen Dustin Hoffman'ın bölümleri) Zaten özellikle ikinci yarısında daha da bir bağlandım filme. Ama herhalde LOTR: Return of the King'den sonra gördüğüm en sünmüş ve sarkan son bu filmdeydi. Üstelik o ana kadar çok soğuk giden öykü de birden lay lay lay bir şeye dönüştü.
Bu bahsettiklerim, filmden beni soğutsa da Tykwer'in yarattığı bazı sekanslara hayran olduğum belirtmeliyim. Montajı ve kadrajları çok iyi kullanarak filmin en önemli anlarını 'sinema yaparak' anlatıyor. Tamam belki burnunuza bir koku gelmiyor ama o balık leşleri ya da envai çeşit çiçeklerin de nasıl bir duygu bıraktığını anlatabiliyor.
Ayrıca filmin set tasarımlarını, kostüm ve makyajları da çok başarılı bulduğumu ekleyeyim. Oyunculardan Alan Rickman biraz abartı geldi. Yukarıda bahsettiğim gibi Dustin Hoffman çok eğlenceli. Ama başroldeki Ben Whishaw bir tane. Tykwer'in kurgu oyunlarının yanında filmi takip etmenizin en önemli nedeni o. Sapık rollerine takılıp kalmazsa gayet iyi bir kariyer onu bekliyor olabilir.
Bence filmi görün. Çoğu kişinin beğeneceğini düşünüyorum. Bense daha uzun bir süre beni en çok neyin rahatsız ettiğini düşünüyor olacağım sanırım.

2,5 /5

No comments: