Monday, November 27, 2006

Sert, Soğuk ve Kısır bir gelecek...

Alfonso Cuaron, "Y Tu Mama Tambien"le iki ergeni odağa alarak sıcak bir Meksika öyküsü sunmuştu bizlere. Ardından da "Prisoner of Azkaban"la bence Harry Potter serisinin en sağlam filmine imza attı. Yeteneğini yadırgayamayacağımız yönetmen şimdi ise kanınızı donduracak bir distopik öyküyle karşımıza geliyor. Filmi izlerken koltukta şekilden şekle girdim, çoğunlukla ağzım açık, zaman zaman gözlerimden yaşlar gelerek ama her dakikasında da midem kasılarak seyrettim bu karanlık gelecek tasvirini. (Şöyle söyleyeyim filmin açılış sahnesini, hatta bir kaç yeri daha belki, sanki Haneke çekmiş.)
Günümüzden yaklaşık 20 yıl sonra Londra'da geçen öykü, artık hiçbir doğumun olmadığı kısır bir dünyayı anlatıyor. Öyle ki film dünyanın en genç insanının (18 yaşında) ölümüyle başlıyor. Tabii ki tek sorun bu değil. Tüm dünya bir kaosun içindeyken, 'onlar yıkıldı, biz ayaktayız' mesajı veren İngiltere'de de 'yabancı' etnik kimliğe sahip kişiler mülteci kamplarına alınıyor. İşte "Children of Men" sürekli bir gerginlik ve tekinsizliğin olduğu bu dünyada kahramanımız Theo'nun yıllardır görüşmediği eski karısı Julian'ın ondan istediği bir iyilik sonucu umutların yeşertilmeye çalışılmasını anlatıyor. Theo, Julia ve bir avuç direnişçinin onlarca yıldan beri hamile kalan ilk kadın olan Kee'yi güvenli bir şekilde bu kaotik ortamdan kurtarmaya çalışıyorlar.
"Children of Men" tabii ki her distopik film gibi fazlasıyla sembolik göndermeleri olan ve bunları da cesurca sergilemekten çekinmeyen bir film. Ancak aynı zamanda anlamsız bir stilizeliğe de bürünmüyor. Cuaron, kamerasını sürekli belli ederek, aktörlerinden mümkün olduğunca uzaklaşmadan öyküye karanlık ve soğuk bir hava veriyor. Dakikalar süren bazı tek plan sahnelerde bu senenin en iyi yönetmenlik performanslarından birisini sergiliyor. Görüntü yönetmenliğinde ise daha önce "Y Tu Mama Tambien"de Cuaron'la birlikte çalışmış, aynı zamanda "Ali", "The New World" gibi çok başarılı işlere imza atmış Emanuel Lubezki harikalar yaratıyor. Kameranın varlığı neredeyse hiç aklımızdan çıkmıyor ama bir süre sonra o artık bizi tekinsiz hareketleriyle de yönlendirmeyi başarıyor. Bu arada filmin müziklerinin de çok başarılı olduğunu söyleyeyim.
Clive Owen, Julianne Moore, Michael Caine Chiwetel Ejiofor gibi sağlam isimlerin yer aldığı kadroda bir de hoş bir Peter Mullan sürprizi mevcut. Bu senenin en iyi filmlerinden birisi olan "Children of Men", yönetmen Alfonso Cuaron'un resmen parıldadığı soğuk, cesur ve mükemmel bir film. (1 Aralık'ta vizyonda)

Not: 5/5

No comments: