Sunday, May 06, 2007

Benim adım da Sawyer!

The Brig'i izlemeyenler için SPOILER
Fantastik dizi maratonu devam ediyor. :) "The Brig"den memnun olmayan, izlerken oturduğu yerde tepinmeyen var mıdır acaba? Evet Sawyer bağlantısı gayet beklenen birşeydi. Ama beklenen bir olayın yapılması bile beni gayet heyecanlandırdı.
Locke'la başlayayım. Ciddi anlamda onu artık farklı bir statüye sokan bir bölüm izledik. Bence geminin içinde Rousseau'yla karşılaşması da bunun bir işaretiydi. Locke bu aşamadan sonra artık bir yalnız kovboy durumunda. Açıkçası bir daha bu kadar ayrıntılı bir bölümünü görecek miyiz bilmiyorum ama en önemli anlarda kilit görevler alacak şekilde ortaya çıkacak olması muhtemel. Diğer yandan sanırım dizinin sonunda adadan ayrılanların da arkasından el sallayacak bir karakter haline geldi. Kahramanlaşma aşamasında iyice olgunlaştı. Az çok mitoloji bilenler babanın öldürülmesinin ne demek olduğunu da bilirler. (Yine de kendi eliyle öldürmemiş olması nasıl bir anlam çıkarır bilmiyorum)
Sawyer. Bu bölümün sürpriziydi bence. Gayet önemsiz ve filler amaçlı bir bölüm olacak gibi gözüküyordu ama bölüm içerisinde ivme giderek ondan yana yükseldi. Ve bu bölüm aslen Sawyer'ın bölümü haline geldi. Ne muhteşem bir andı. Josh Holloway de çok güçlü bir oyun sergiledi.
Sayid kesinlikle en sevdiğim ve şu adadan bir kişiyi seç deseler gözüm kapalı güveneceğim insan. Ama Kate konusunda nasıl öyle bir hata yaptı anlayamıyorum. Açıkçası Jack ve Juliet'in ne sakladığı konusunda zerre kadar aldırmıyorum ama Kate'i son sahnede resmen ellerimle boğmak istedim. Final bölümüyle beraber "Others" & "Lostie"ler arasındaki savaşa da yaklaşıyoruz. Umarım Kate bu savaştan yenik çıkar.
Bu arada Locke'a gayet mantıklı açıklama yaptılar ama sizce de bu diğerleri bir "the one" beklemiyor mu? Bana tamamen öyle geldi.

Neyse birinci sınıf bir bölümdü. Finale yaklaştık.

No comments: