Wednesday, September 20, 2006

Studio 60 on the Sunset Strip...


Aaron Sorkin'in yeni dizisi, tarzını tanıyanlar için pek sürpriz değil aslında. "The West Wing" ve "Sports Night"ta bence harikalar yaratan Sorkin yine bir iş çevresinde (bu kez TV dünyasına el atıyor) toplanan insanların hayatlarını biraz drama biraz komedi şeklinde kendine has dinamiği ve kurduğu diyaloglarla anlatmaya devam ediyor.
Dizi ciddi anlamda 1976 yapımı
"Network"ü anımsatan bir açılışa sahip. Ki daha ilk bölümden bu önemli filme ve senaristi Paddy Chayefsky'ye de birkaç kere selam çakıyor. (Aslında bu dizi bir anlamda "Network"ün tüm zamanlara hitap eden bir film olduğunu da kanıtlıyor diyebiliriz.)

Bu sefer olaylar
"Saturday Night Live" tarzında bir program çevresinde gelişiyor. Ve iki ana karakterimiz Matt & Danny'nin (Matthew Perry & Bradley Whitford) bir Cuma gecesi operasyonuyla programı ellerine alışlarını gösteriyor. Bu durum aynı zamanda kanalın yöneticiliğine yeni getirilmiş olan Jordan'ın da (Amanda Peet) ilk sınavı sayılıyor.

"Studio 60...", TV dünyasına zehirli iğnelerini mi sokacak yoksa onun içinde eriyecek mi bilemiyorum ama ilk bölüm zaten bildiğimiz şeylerin biraz abartılı hale getirilmesinden oluşuyordu kanımca. Tabii ki Sorkin'in farkı son derece açık. Sonuçta şu anda yayınlanan dizilerin en kalitelileri arasında yerini almış durumda. Ama bir "West Wing" kalitesi yaratacağına da kesin gözle bakamıyorum nedense. Sanırım bunu zamanla göreceğiz.

Sorkin
'in manipülatif ve akıllı diyalogları, birinci sınıf kurgusunun yanında kadro da son derece iyi. İçlerinde şu aşamada en çok parlayan kişi ise beni şaşırtmayan Bradley Whitford. Danny karakterine o olgunluğu çok iyi bir şekilde veriyor. Matthew Perry bildiğimiz gibi. Amanda Peet, biraz donuk sanki ama bu sanırım biraz karakterle de ilgili bir şey. Yani kesinlikle hırslı cadı bir yönetici değil. Ama iyi niyetli olmadığı da çok açık.

Dizide şu aşamada gördüğüm en ciddi potansiyel tehlike ise
Sarah Paulson'ın oynadığı Harriet karakteri. İnancı çok kuvvetli olarak çizilen bu iyi hristiyan karakter bence iki boyutlu olmanın sınırında.


Neyse dizinin geleceğini zaman gösterecek. Ama
ABD'de çok iyi eleştiriler aldığını ve ilk bölüm rating'inin de hiç fena olmadığını belirteyim.

Bakalım bizdeki kanallar almaya tenezzül edecekler mi?


Not: 4/5

No comments: