Sunday, January 06, 2008

2007'nin En İyi Performansları Vol.2

Bu sene erkekleri listelemek çok zormuş. Vizyon dışında bile ayrı bir top 10 mu yapsam diye düşünmedim değil. Neyse burada baya bi isimden bahsedeceğiz. 
Vizyon dışı erkeklere baktığımızda açık ara birinci Ryan Gosling olur. 'Half Nelson' hakkı olan Oscar adaylığı alan Gosling bence yeni neslin en yetenekli oyuncularından birisi. Rol arkadaşı Shareeka Epps'le birlikte çok başarılı bir kimya oluşturdular. Gosling'in oyunculuğunun en albenili yanı şüphesiz doğallığından geliyor. Anthony Hopkins'le birlikte oynadığı Fracture'da da bunu gösterdi zaten. Karakterin içine giriyor ve onun üzerinden enfes oyunlar, mimikler vs. çıkarıyor. Geçen senenin en iyi performanslarından biriydi. 

İkinci çok iyi bir performans da Ben Affleck'ten geldi. 'Hollywoodland'de kariyeri sönen bir aktörü canlandırıyordu. Film pek çok açıdan hataları olan bir filmdi. Zaman zaman sarkıyordu ama Affleck o etkileyici, duygusal ve kontrollü oyunuyla resmen döktürüyordu. Venedik Film Festivali'nde de en iyi aktör ödülünü aldığını hatırlatayım. 

Vizyona giremeyen diğer başarılı performanslara gelince... 
Ümit vaat eden gençler Yuri Chursin (Playing the Victim), Joseph Cross (Running With Scissors) ve Sam Riley'yi (Control) ileride yine böyle etkileyici rollerde görürüz umarım. 
Bunun dışında parlak diğer performanslara bakınca daha bir sürü isim var. Peter O'Toole, Venus'de bomba gibiydi. Oscar'ı alsa hakederdi. (Ratatouille'deki seslendirmesi de çok başarılıydı) Bunun yanında Offscreen'le delilik sınırlarında dolaşan Nicolas Bro, Red Road'la Tony Curran, L'amico Di Famiglia ile Luigi Angelillo bahsedilmesi gereken diğer aktörler. 

Vizyonda da yine çok sağlam isimler vardı. 
Richard Gere, The Hoax'la döktürüyordu. (The Hunting Party ile de çok iyi diye duydum ama maalesef izleyemedim henüz) Copying Beethovven'la Ed Harris, Black Snake Moan'la Samuel L. Jackson, Little Miss Sunshine'ın tüm beyleri (başta Steve Carrell olmak üzere), Indigenes'nin göçmen askerleri, Zodiac'ın beyleri (özellikle Marc Ruffallo ve Robert Downey Jr.),  The History Boys'un kafası karışık öğrencileri, Bug'ın iki sorunlu erkeği Harry Connick Jr. ve filmin esas yıldızı Michael Shannon. Eastern Promises'le Vincent Cassell ve Ermin Mueller Stahl, Breach'le Chris Cooper, The Last King of Scotland'la Forest Whitaker ve James McAvoy (ve aynı zamanda Atonement'la tabii) , Perfume'la sinemaya sağlam bir başlangıç yapan Ben Whishaw, Ken Watanabe komutasında Iwo Jima kadrosu, Afrika dağlarında elmasın çok çektirdiği Djimon Hounsou, senenin ölüm tanrısı Tom Wilkinson (Michael Clayton), Dreamgirls'le rol çalan Eddie Murphy; Stranger than Fiction'la  Will Ferrell, artık iyice pişmiş olan Will Smith (Pursuit of Happiness) ve The Lives of Others'la Ulrich Mühe. (toprağı bol olsun) 

Son olarak da bence senenin yıldızlarından birinden bahsedeyim. Shia LaBeouf'u bu sene ilk olarak, 'A Guide to Recognizing Your Saints'le gördük. Çok sağlam bir bağımsızdı ve zengin kadrosunun tamamı olağanüstüydü. Bu keyifli büyüme öyküsünü kesinlikle tavsiye ederim. Bunun yanında LaBeouf, Disturbia ve Transformers'da resmen şov yaptı. Yaşındaki diğer oyuncularla karşılaştırınca sanki 30 yıl önlerinde gibi rahat ve doğal oyunuyla hem drama hem komedi yönünden göz dolduruyordu. LaBeouf'tan da özel olarak bahsedeyim dedim. 
Çok yazdım... senenin vizyondaki 10 performansından sonra bahsedelim. :) 

No comments: