Saturday, October 06, 2007

Daha tatlısı yok!!!

Çok da büyük bir sürpriz değil. Daha yeni sezonla ilgili ilk eleştiriler çıktığında bu sezonun en favori yenisi de belli olmuştu. "Pushing Daisies" televizyonun görebileceği en büyülü şey. Daha ilk sahneden itibaren anında kavrıyor ve tonlarca masaldan öğrenmediyseniz bile illa ki bir "Örümcek Adam"da Peter Parker'ın yüz kere gözünüze soktuğu 'yetenek varsa laneti de gelir kardeş' muhabbetiyle birlikte sizi can evinizden vuruyor. Bölümün sonunda içi parçalanmayan bizden değildir. Ayrıca bu dizi nasıl böyle devam eder anlayamıyorum. Yani tabii ki anlıyorum ama TV karşısında çatlamamak mümkün değil. Yani ben bu aralar üzüntüden ölürsem bilin ki o sırada "Pushing Daisies" izliyor olurum.

Neyse sadede gelelim. İsim tam olarak ne anlama geliyor bilmiyorum ama işin içinde bir söz sanatı varsa eğer kesinlikle doğru tercih. Dizi papatyalarla beraber herşeyi fazlasıyla zorluyor hayal gücünde hiçbir sınır yok ve bunun kaymağını da yiyor. Fantastik bir dizi için bile üst boyutlarda bir atmosfer yaraılıyor. (Kabul edelim, efekt çalışması çok iyi değil) ama muhtemelen ileride daha iyi bütçeyle daha görkemli birşeylerle karşılaşırız. Yine de görsellik ve set tasarımlarının özü son derece başarılı. Aynı şekilde kostüm ve makyaj tercihleri de olağanüstü.
Oyuncular konusunda maalesef bir bilgim yok. İçlerinden sadece Kristen Chenowith'i (The West Wing - ve Studio 60'de Harriet karakterinin ilham perisi) biliyorum. Ona rol süper yakışmış. Ama kadro genel anlamda son derece başarılı. Lee Pace ve Anna Friel diziyi kaldırabilecek enerji ve hınzırlığa sahipler.

Senaryo, anlatıcı kozunu çok iyi kullanıyor. Bunun yanında aralardaki zeki espriler de sağlam çarpıklıktaki çekimlerle desteleniyor. Birkaç yerde Tim Burton filmleriyle karşılaştırıldığını duydum. Açıkçası bana pek doğru gelmiyor. Yani Burton'ın estetiği genel anlamda bu kadar light olmadı ve tematik anlamda da çok Burtonesque bulduğumu söyleyemeyeceğim. Bir de Burton filmlerinde anlatıcı bu kadar fazla rol de almaz. Bu arada şunu söyleyeyim aksine estetik anlamda bana baya "Lemony Snicket's..."i hatırlattı. Filmi sevmem ama zaten sadece estetik ve narrator anlamında kastediyorum. Hatta biraz da Amelie dersem abartmış olmam sanırım.
Toparlayayım artık "Pushing Daisies" bu yılın herhalde en iyi yeni dizisi. Evet dizinin ne hakkında olduğundan falan bahsetmedim, çünkü izleyecek olanlar ve diziden haberdar olmayanlar bence kesinlikle hiçbir şey bilmeden izlemeye başlayın. Acaip zevk alacaksınız.

1 comment:

Anonymous said...

kesinlikle görüşlerine katılıyorum. 2. bölümü ilk bölüm gibi çarpıcı olmasa da bu yılın en iyi yeni yapımı. sana tavsiyem my name is earl 3. sezonu izlemen pişman olmayacaksın.

Semih Bilge-Sbilge